Anadolu Kavağı - Yoros Kalesi (28.01.2020 tarihli güncelleme)

Bundan tam 3 sene önce eşimle Anadolu Kavağı'na gittik.  Anadolu Kavağı'na gitmek için Eminönü'nden kalkan şehir hatlarının düzenlediği uzun boğaz turuna katıldık. Bu tur kış döneminde 1 gidiş ve 1 dönüş şeklinde düzenleniyor. Yaz döneminde turun sayısı arttırılıyor. Kış tarifesinde Eminönü'nden 10.35'te kalkan vapur 10.50'de Beşiktaş, 11.20'de Kanlıca, 11.50'de Sarıyer, 12.00'de Rumeli Kavağı'na uğradıktan sonra 12.10'da Anadolu Kavağı'na varıyor. Dönüşte ise 15.00'te Anadolu Kavağı'ndan kalkan vapur, 15.10'da Rumeli Kavağı, 15.20'de Sarıyer, 15.40'ta Kanlıca, 16.10'da Beşiktaş'a uğradıktan sonra 16.25'te Eminönü'ne varıyor. Anadolu Kavağı'nda 3 saat kalınıyor. 3 saat eğer restaurantlara girip saatlerce eğlenmeyecekseniz, uzun uzun yemek yemeyecekseniz yeterli bir süre. Çünkü Yoros Kalesi'ne çıkmak, Kale'nin oradaki çay bahçesinde oturmak ve Anadolu Kavağı'nın içinde kısa bir tur atmak dışında yapılacak bir şey yok. Onun için çok oyalanmazsanız rahatlıkla vapurla dönebilirsiniz. Ücreti ise tek yön 15 TL, çift yön 25 TL. 12 yaş altı için tek yön 6 TL, gidiş dönüş 12.5 TL (28.01.2020 tarihli güncelleme). Bunun dışında Sarıyer - Anadolu Kavağı - Rumeli Kavağı hattı ile de gidebilirsiniz. Bunun ücreti normal akbil ücreti kadar. Eğer karadan Kavacık'tan da gidebilirim derseniz 15A Anadolu Kavağı - Kavacık otobüs hattını da kullanabilirsiniz. Araba ile gitmek için de sahilden gelebilirsiniz. 

Biz gittikten sonra önce Yoros Kalesi'ne çıktık. Daha sonra merkezinde biraz turladık ve sahilde yemek yedik. Gittiğimiz dönem günde iki adet vapur gidip geliyordu biz erken kalkan vapurla gelip geç kalkanla döndük. Bol bol gezelim dedik ancak bu sefer de yapacak bir şey bulamadık ve sıkıldık. Onun için restoranlarda uzun süre oturmayacaksanız aynı vapur ile dönmeye çalışın.

 

Bu arada Yoros Kalesi'nden çektiğimiz fotoğraflar 3. Köprünün inşaatının henüz yeni başladığı döneme ait. Şu an köprünün ayaklarının bulunduğu bölgedeki şantiyeler fotoğraflarda görünüyor. Ben 3. Köprünün yapılmasını açıkcası istemiyordum. İstemememin sebebi ulaşıma herhangi bir çözüm getirmeyeceği. 1. ve 2. köprüler de çözüm getirmesi için yapıldı ancak İstanbul trafiğinin durumu ortada. Onun için duble yollar, otoyollar, otobanlar, köprüler, viyadükler yapacağımıza İstanbul'da trafik karmaşası için başka çözümler üretsek daha iyi olur. Bu köprü için kesilen ağaçlar mevzusuna hiç girmiyorum. Bu saatten sonra tek isteyebileceğimiz şey en azından bu köprünün çevresinde yeni yerleşim yerleri türemesin.  Yoros Kalesi'nin bulunduğu alanı haritada işaretledim. Oradan detaylı olarak bakabilirsiniz. 

Anadolu Kavağı'na gidince yemek yiyecek olanlar Zomato'daki ve Foursquare'deki yorumları okuyabilir. 

 

Kısaca Yoros Kalesi ve Anadolu Kavağı ile ilgili internette bulduğum bilgilerden de paylaşımlarda bulunayım. Merak edenler varsa inceleyebilir.    

Yoros kalesi; İstanbul'da Anadolu Kavağı sırtlarındaki Doğu Roma döneminden kalma kaledir. İmparatorluk zayıf düştükten sonra Cenevizlilerin eline geçmiş ve uzun süre onların elinde kalmıştır; bu yüzden bir Ceneviz kalesi olduğu inancı doğmuştur. Kalenin kapladığı alan İstanbul çevresindeki diğer bütün kalelerin kapladığı alandan çok daha büyüktür. İç kesimdeki kulelerin bazıları hâlâ iyi durumdadır ve duvarlarda Yunanca yazıtlar göze çarpar. Adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. "Kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geldiği görüşü oldukça yaygın olmakla birlikte, antik çağ tanrılarından Zeus'un sıfatı olan "uygun rüzgarlar" anlamına gelen ourios'tan geldiği de iddia ediliyor. Ayrıca Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki oros'tan geldiği de düşünülmektedir.

 

Doğudan batıya, 500 metre kadar bir uzunluğu olan Yoros Kalesi, Karadeniz'e paralel olarak araziye yerleşir. Kalenin genişligi 6o-130 metre arasında değişir. Bu tahkimat, Boğaz tarafında olanı daha alçak iki tepenin üstünü kaplar. Kalenin en güçlü kısmı, yüksek tepenin, doğuya, yani Anadolu'ya bakan tarafıdır. Bu da Yoros Kalesi'nin, Boğaz girişini kontrol etmek kadar, kara tarafından gelecek bir tehlikeyi karşılamak üzere düşünüldüğünü gösteriyor.