Şeytan Sofrası - Şeytan Tepesi - Ayvalık

Geçen sene Ayvalık'a gittiğimizde gün batımını izlemek için Şeytan Sofrası'na gitmiştik. Arabamız vardı ancak otoparkla uğraşmamak için dolmuşla gidip gelmiştik. Şeytan Sofrasında otopark büyük sıkıntı. Hem gelen kişilere yetmiyor, hem de pahalı. Eğer otoparka bırakmak istemezseniz yol üstünde kenara bırakabilirsiniz ama bu sefer de yokuşu çıkmanız gerekiyor. Onun için Sarımsaklı ya da Ayvalık'tan dolmuşla gitmeniz daha iyi olur. Tabi, gün batımı zamanı Şeytan Sofrası kalabalık olduğu için arabayla gidecekseniz, erken gitmenizde fayda var. Şeytan Sofrasında ne yazık ki cafelere oturmadan gün batımını izleme imkanınız bulunmuyor. Ayakta durabilirsiniz ancak o zaman da kalabalıktan pek bir şey anlamıyorsunuz. Ne yazık ki biraz fazla ticarileşmiş bir yer. Şeytan Sofrası, gün batımını izleyebileceğiniz en güzel yerlerden birisi. Onun için eğer o taraflara giderseniz mutlaka gidin. İnsanlar, trafiğe kalmamak için güneş battığı gibi kalkıyor. Tabi isterseniz daha uzun oturabilirsiniz :) Biz hemen kalkan grubun içindeydik :)  Şeytan Sofrası'nda ayak izinin bulunduğu yer koruma altına alınmış. Ayak izinin olduğu yere bozuk para atıp, bez bağlayıp dilek dileyebiliyorsunuz. Bir de hediyelik eşyalar alabileceğiniz bir dükkan var. 

Biz 2017 yılında Temmuz ayında gitmiştik. Biz döndükten hemen sonra yangın çıkmıştı. Fotoğraflarda yeşil gördüğünüz bazı yerler şimdi yanmış olabilir. Umarım daha fazla yangın çıkmaz da bu güzellikler hep kalır. Burası, Ayvalık tarafına geldiğinizde gezilebilecek bir kaç müzeden birisidir. Ayvalık'ta; Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı'nıTaksiyarhis Anıt Müzesi'ni ve Rahmi M. Koç Müzesi - Taksiyarhis Kilisesi (Alibey Adası)'nı içeren bir gezi planlayabilirsiniz. Böylece denize girip dinlenmenin yanında, kültür gezisi de yapmış ve çevreyi de tanımış olursunuz. Cunda ve Ayvalık'ın sokaklarında gezip, eski Rum evlerinin fotoğraflarını çekebilirsiniz. 
Son olarak Şeytan Sofrası isminin ve ayak izinin de hikayesini yazalım.  
Rivayetlere göre Şeytan Sofrası; Ayvalık civarında Rumların yaşamış olduğu ve Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürdüğü dönemde bu tepede PANOLEPE adında (şeytan lakaplı) kendini halktan soyutlamış, mistik bir yaşam süren bir şahıs yaşamaktaymış. Ayvalık ve civarında kıtlık baş göstermeye başlayınca, din adamları ve papazlar tarafından kıtlığın sebebi olarak, PANOLEPE gösterilmiş ve halkı galeyana getirerek linç etmesini istemişler. Bunun haberini bir keçi çobanından alan PANOLEPE, çözümü burada kuş sütü dahi eksik olmayan bir sofra hazırlamakta bulmuş, kendisini linç etmek için buraya gelen halk sofranın cazibesine kapılıp PANOLEPE'yi unutmuşlar, o da buradan kaçarak kurtulmuştur. O tarihten beri bu tepenin adı; Şeytan Sofrası olarak anılmaya başlanmıştır.
Riyavetlere göre ayak izinin hikayesi; Edremit Körfezi'ne tak hakim dağların adı Kaz Dağları (İda Dağları)'dır. Yani Yunan Mitolojisinin yaşandığı dağlardır. Gerek tek tanrılı gerekse Pagan dinlerin tek bir ortak özelliği vardır. O da Şeytanın Cennetten kovulduğudur. Yunan mitolojisinde ise Tanrılar kralı Zeus tarafından bu görev Ay Işığı tanrıçası SELENE'ye verilir, SELENE tarafından Cennetten kovulan Şeytanın bir adımını buraya, diğer bir adımını ise Midilli adasına atıp kaçtığı rivayet edilir.
Şeytan Sofrası'nın (Şeytan Tepesi) konumunu aşağıdaki haritadan detaylı olarak görebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edirne'den Günübirlik Yunanistan Gezisi - Kastanies (Kestanelik) - Orestiada (Kumçiftliği) - Pazarkule Sınır Kapısı

Anelemmatik Güneş Saati - Cunda - Ayvalık