Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Taksiyarhis Anıt Müzesi - Ayvalık (30.01.2020 tarihli güncelleme)

Resim
Taksiyarhis Kilisesi, Ayvalık'ın ilk kilisesi olup, kilisenin 3 ayrı dönemi olduğu düşünülmektedir. İlk olarak 15. yüzyılda küçük bir kilise olarak inşa edilmiştir. Bemanın üzerindeki Pavlus ve Petrus'un binanın tanrıya sunumu freskosu ile güney bahçe girişinin üzerindeki 1753 tarihli kitabe üç kubbeli iki katlı bazilikal planlı ikinci dönem yapıya ilişkin verilerdir. Girişin üzerinde yer alan 1844 tarihli kitabeden de 3. dönem bazilika yapısının beşik tonozlu ve üst taşıyıcılarının tamamıyla ahşap olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır. Üç nefli kiliseye batı cephesinde yer alan narteksten 3 adet ana giriş kapısıyla girilir. Kilisede orta nefde yer alan arslan betimlemeli alçı rölyefle süslenmiş ambon yer almakta olup, Aziz ikonaları bulunan bu noktaya döner bir merdivenle çıkılmaktadır. Çaprazında yer alan katedra bitkisel bezemeli mermer kabartma ve altın varakla bezenmiştir. Hz. İsa'nın yaşam hikayesinin anlatıldığı mermer ikonalarla donatılmış, gene mermer kabartma ve a

Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı - Ayvalık

Resim
Agios Yannis Kilisesi Patrik Teodosios zamanında İstanbul'daki Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlanan manastırın önemli bir parçası olan ve 1835 senesinden itibaren zenginleşmeye başlanan ve dini kitaplar yanında 17. ve 18. Asrın kilise hukuku hakkındaki yayınlarıyla da ün salan bu bina, 1924 yılında yaşanan mübadele (zorunlu göç) sonrası zamanla tahrip olmuştur. Şapelin batı tarafında olduğu söylenen ve büyük bir olasılıkla manastıra un sağlayan değirmenden geriye sadece temel taşları kalmıştır. Uzun yıllar harap şekilde duran yapı; Rahmi M. Koç'un kültür varlığı olan bu eski eserlerin kurtarılmasına yönelik girişimleri, maddi-manevi katkıları ile restore edilmiş ve 07.08.2007 tarihinde kitaplık olarak açılmıştır. Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı bünyesinde hizmet veren bu kitaplığa; ilerleyen yaşı nedeni ile göz sağlığı bozulan, "Göremediğime değil, okuyamadığıma üzülüyorum." diyen Emekli Büyükelçi Necdet Kent'in ve eşinin ismi verilmiştir. Bu kitaplığa;

Şeytan Sofrası - Şeytan Tepesi - Ayvalık

Resim
Geçen sene Ayvalık'a gittiğimizde gün batımını izlemek için Şeytan Sofrası'na gitmiştik. Arabamız vardı ancak otoparkla uğraşmamak için dolmuşla gidip gelmiştik. Şeytan Sofrasında otopark büyük sıkıntı. Hem gelen kişilere yetmiyor, hem de pahalı. Eğer otoparka bırakmak istemezseniz yol üstünde kenara bırakabilirsiniz ama bu sefer de yokuşu çıkmanız gerekiyor. Onun için Sarımsaklı ya da Ayvalık'tan dolmuşla gitmeniz daha iyi olur. Tabi, gün batımı zamanı Şeytan Sofrası kalabalık olduğu için arabayla gidecekseniz, erken gitmenizde fayda var. Şeytan Sofrasında ne yazık ki cafelere oturmadan gün batımını izleme imkanınız bulunmuyor. Ayakta durabilirsiniz ancak o zaman da kalabalıktan pek bir şey anlamıyorsunuz. Ne yazık ki biraz fazla ticarileşmiş bir yer. Şeytan Sofrası, gün batımını izleyebileceğiniz en güzel yerlerden birisi. Onun için eğer o taraflara giderseniz mutlaka gidin. İnsanlar, trafiğe kalmamak için güneş battığı gibi kalkıyor. Tabi isterseniz daha uzun oturabil

Sığacık

Resim
Türkiye'nin ilk yavaş şehri olan Seferihisar'a bağlı olan Sığacık , İzmir'e yaklaşık 45 kilometre uzaklıktadır. 2009 yılında Seferihisar'ın Türkiye’nin ilk“Yavaş Şehri” ilan edilmesi ile birlikte şehrin popülaritesi hızla artıyor. İtalyanca Citta (şehir) ve İngilizce slow (yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow, ”yavaş şehir” anlamına geliyor. 1986 yılında Amerikan tarzı hızlı yiyecek (fast food) zincirine karşı çıkılarak, İtalya’nın Barolo kentinde ”Yavaş Yiyecek Birliği” oluşturulmuş. 1989’da Paris’te uluslararası boyut alan birliğin, bugün 100’den fazla ülke temsilcisinden oluşan 80 bin üyesi bulunuyor. Yavaş Yiyecek kavramından esinlenen ”Yavaş Şehir Hareketi”nin temeliyse 1999 yılında İtalya’nın Chianti bölgesindeki Greve kentinde, 30 kadar Yavaş Yiyecek kentinin katılımıyla atılmış. İlk bildirgede, küreselleşmenin insanlar arasındaki iletişimi, kaynaşmayı ve değişimi kolaylaştırmasına karşılık farklılıkların törpülenerek, tek bir model insan oluşturmaya doğru gi